28 Kasım 2010 Pazar

Ekşili Yahni

Facebook Twitthis Furl
Bayram sonrasında annem ve annanem bir araya gelerek hepimizin çok sevdiği bir yemek olan "Ekşili Yahni" yaptılar. Tarifi toparlamam biraz uzun sürdü ama iyice düşünüp, doğru bir şekilde yazmak istedim. Çünkü tarif malzemelerini aynı oranda azaltmam gerekti, 4 kişilik olması için. Bizde bu tarz yöresel yemekler bol kepçe yapılır çünkü tüm aile toplanırız, hatta masadan taşacak kadar kalabalık oluruz. O yüzden kazan denecek kadar büyük tencerelerin içinde pişer yemeklerimiz.
Kilis'imizin en sevdiğim yemeklerinden biridir Ekşili Yahni... Kendimi bildim bileli yerim... Yapması biraz zahmetli, o zahmete değecek kadar lezzetli bir yemek... Şimdi geçelim tarife.

Bulgur topları için gerekli malzeme;
250 gram az yağlı kıyma
2 bardak simit (yani ince köftelik bulgur)
1 orta boy soğan
tuz, kırmızı biber

Önce simidi biraz su ile ıslatıp 15 dk kadar suyu çekip şişmesi için bekliyoruz. Daha sonra kıyma, rendelenmiş soğan, tuz ve kırmızı biberi ekleyip kıyma bulgurun içinde eriyip macun kıvamına gelene kadar yoğuruyoruz. Asıl iş ise bundan sonra başlıyor. Hepsini misket büyüklüğünde yuvarlamak... Verdiğim ölçülerde bunu yapmak bu kadar zor değil ama bizdeki gerçek ölçülerinde bunu 3 kişi bir araya gelerek 1 saatte anca tamamlıyoruz :) Daha sonra harlı ateş üzerine koyduğumuz tencerenin içine su ekliyoruz ve su kaynayınca bulgur toplarımızı içine atıyoruz. 15 dk. kadar haşladıktan sonra süzgeçle suyun içerisinden alıp bir tarafta bekletiyoruz.

Sulu yemek için malzemeler;
1/2 kilo parça et - iri kuşbaşılar halinde doğranmış (ya da kemikli et de olabilir, kemiği haşlama suyuna güzel bir tat verir. Yemek piştikten sonra bu kemiklerini ayıklamanız gerekiyor ama!)
1 çay bardağı nohut (1 gece önceden tuzlu suda bekletilmiş)
1 fincan pirinç
1 orta boy soğan
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı biber salçası
1/2 limonun suyu
tuz, kuru nane

Düdüklü tencerenin içine sıvı yağı üzerine ince ince kıydığınız soğanları ve etleri koyun ve soğanlar pembeleşene kadar çevirin. Sonra tencereye nohut, pirinç, domates ve biber salçası ile tuzu ekleyin ve üzerine 5 bardak su ilave edin. Biraz karıştırdıktan sonra düdüklü tencerenin kapağını kapatarak 35 dk. kadar pişirin. Piştikten sonra üzerine yarım limonun suyunu ve 1 yemek kaşığı kadar kuru nane ekleyin.

Kaselere 1 kepçe sulu yemek, 1 kepçe bulgurlu top ekleyerek servis edebilirsiniz. Afiyet olsun!

Not: Genelde bulgur topları sulu yemekten biraz daha fazla olur, ikisini eşit oranda yapmak çok güç. Eğer bulgur toplarınız arttıysa bir tavsiyem var. Üzerine sarımsaklı yoğurt dökerek yiyebilirsiniz, harika oluyor :)

Devamını Oku!

24 Kasım 2010 Çarşamba

Cheesecake Savaşları - 2

Facebook Twitthis Furl Cheesecake karşılaştırmamıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Daha önce kıyasladığım dört cheesecake'e iki yenisini daha ekleyeceğim bugün. İlki İstanbul Modern'de yediğim Karamelli Cheesecake... Güzel bir yemeğin ardından arkadaşımla kahvenin yanında bir cheesecake paylaşmaya karar verdik. Konu cheesecake olunca seçim bana bırakılıyor genelde. Gerçi fazla tercihimiz yoktu ve ben de karamelli olanını tercih ettim. İyi bir seçimdi. Crust ile peynir kreması arasına incecik bir karamel tabakası döşemişler. Yanında da minicik misir tanelerini karamelize şekere bulamışlar, süsleme için koymuşlar ama ben onun da tadına baktım tabiki :) Çok hoştu. 10 üzerinden 7.


Şimdi gelelim listenin en tepesindeki cheesecake'e. O da geçen haftasonu Cafe Crown'da yediğim Çikolata Kaplamalı Cheesecake. Üzeri çikolatalı ganaj ile kaplı olan cheesecake'in alt tabanına hayran oldum, bisküvi ile yapmışlar tabi ama nasıl bir bisküvi kullanmışlar gerçekten merak ediyorum. O nasıl bir lezzet, o nasıl buram buram vanilya kokusu, çok harikaydi. Peynir kremasında nasıl bir peynir kullanmışlar bilmiyorum ama labne kesinikle değil! Çok lezzetli bir peynir, sanki cheesecake için özel olarak üretilmiş bir peynir bu. Yurtdışından getirtiyor olabilirler mi? Sanmıyorum! Piyasadaki tüm krem peynirleri denemem gerekse de hangi peyniri kullandıklarını bulmalıyım :) Tebrikler Cafe Crown, 10 üzerinden 8.

Devamını Oku!

21 Kasım 2010 Pazar

Pamukkale Anfora Trio

Facebook Twitthis Furl
Bloga ilk başladığım zamanlarda Hürriyet Gazetesi'nin Cumartesi ekinde "En İyiler" sayfasında çıkan bir yazıya yer vermiştim. "20 liranın altında en iyi 10 şarap" Liste genelde kırmızı şarap ağırlıklıydı ama beyazlar da vardı. O zaman listeye ben de bir ekleme yapmış ve "Buzbağ Emir - Narince"yi önermiştim.
Geçenlerde 20 liranin altında iyi bir sofra şarabı daha keşfettim ve bunu paylaşmak istiyorum. Pamukkale Anfora Trio'nun beyazı denemeye değer. Denizli'nin Chardonnay, Narince ve Sultaniye üzümlerinden yapılan şarap, hoş meyve kokularına sahip. Üstelik oldukça da uygun fiyatlı, tavsiye ediyorum.
Devamını Oku!

20 Kasım 2010 Cumartesi

İstanbul Modern Cafe Restaurant

Facebook Twitthis Furl Neredeyse Kasım ayını bile geride bırakacağız ama İstanbul'a halen kış gelmiş değil. Beni tanıyanlar yağmuru, çamuru, karı kısacası kışı çok sevdiğimi bilirler ama bir öğlen kaçamağı yapıp İstanbul Modern'in terasına gidecek, eşsiz boğaz manzarası eşliğinde yemeğimin keyfini çıkaracaksam güneşin kendini gösterip de içimizi ısıtması hiç sorun değil. Kış bir süre daha gelmese de olur!

Tavsiye ediyorum; İşten bunaldıysanız, yorulduysanız, hergün yemeğinizi iş yerinizin yemekhanesinde çatal - bıçak sesleri, anlamsız bir uğultu eşliğinde yiyorsanız ve değişiklik yapmak istiyorsanız bir mola alın ve çantanızı kaptığınız gibi kendinizi dışarı atın. İllaki İstanbul Modern'e gitmeniz gerekmiyor. Şöyle temiz hava alabileceğiniz ve mümkünse sizi rahatlatacak bir manzarası olan bir yeri tercih edin. İnanın çok rahatlatıcı. Arada bir bunu yapmak lazım. Bu sefer ki öğle kaçamağım için beni teşvik eden ve tüm sorunlardan uzaklaşıp bu güzel lezzetleri tatmama sebep olan sevgili arkadaşıma çok teşekkür ediyorum...

İstanbul Modern'e gittiğimizde muhteşem manzaramıza ve içimizi ısıtan güneşe Pizza Funghi ve Kül Bastı eşlik etti.
Benim yemeğim Kül Bastı idi. İncecik ve lezzit bir dana bonfilenin yanında sebzeli makarna. Gerçekten tadına doyulmazdı. Ama itiraf etmeliyim ki arkadaşımın Pizza Funghi'sine hayran oldum. Hamuru ince ama kıtır değil, hamur hamur da değil, tam kıvamında... Üzerindeki üç farklı çeşit mantar, peynir ve domates birinci sınıf... Bayıldım, bayıldım....
Tadına doyulmaz ve unutulmaz bir öğle yemeği oldu benim için.

Devamını Oku!

19 Kasım 2010 Cuma

Ranchero Suadiye

Facebook Twitthis Furl Bayram için yapacağım cheesecake'in telaşıyla bayramdan önce yediğim 2 yemeğin yorumunu henüz yapabiliyorum. İlkini Ranchero'ya ayırmak istedim. Daha önce Ranchero'nun Reasürans şubesine gitmiştim ve o kavurucu derecede sıcak olan yaz akşamında yediklerimden pek de birşey anlamamıştım. Çünkü bunaltan sıcak ve yemeklerin acısı, beni iyice kendimden geçirmişti. Yanında buz gibi bir mangolu margarita ile serinlemeye çalışsam da başaramamıştım.

Bu sefer benim için daha aydınlatıcı oldu.
Meksika yemeklerini ilk kez abimin beni götürdüğü New Jersey'deki küçük bir meksika restoranında denemiştim. Baharatlı, özellikle de acılı tatlardan hoşlandığım için -hatta evimizdeki yemekler bizi bazen ağlatacak kadar acı olduğundan artık bundan vazgeçemediğim için- oldukça sevmiştim meksika yemeklerini. Yemeklerimizi kendi götürdüğümüz şarabımız ile hazırlanan sangria ile birlikte yerdik. Ancak Ranchero'nun mönüsünde sangria'ya rastlamadım -eğer yanlış hatırlamıyorsam- Bu Latin Amerika'ya özgü güzel kokteylin en kısa zamanda Ranchero'nun mönüsüne eklenmesi dileğiyle diyeyim ve yemeklerimizden bahsetmeye başlayayım.
Aperatif olarak Nachos Supremo aldık. Ben bunu çok seviyorum. Küçük üçgen tostada'ların üzerine isteğinize göre tavuk ve et parçaları, onun da üzerine cheddar peyniri eritilerek yapılan bir atıştırmalık. Tostada; İngilizce "Toasted" manasında gelen İspanyolca bir kelimeymiş, bunu da yeni öğrendim. Yani kızartılmış - tost edilmiş gibi bir manaya geliyor. Tostada; bildiğiniz tortilla ekmeği, yani Meksikalıların mısır unuyla yaptıkları yassı bir ekmek. Aslında bizim Doritos cipsine benziyor :) Ama çok daha az baharatlısı çünkü bunu üzerinde et ve yanında sos ile yiyorsunuz. Nacho'larınız yanında guacamole, salsa roja sosu ve süzme yoğurt ile servis ediliyor. Benim favorim süzme yoğurt... Guacamole'yi de seviyorum ama salsa roja'dan uzak duruyorum. Sebebi de orjinalinin pişmiş domates, chili biberi, soğan sarımsak veee cilantro bitkisi ile yapılması. Cilantro bildiğiniz kişniş. Ama Türkiye'de kişnişin yapraklarından ziyade tohum şeklindeki açık kahverengi meyveleri kullanılır, öğütülerek... Katlanamadığım bu değil, maydanoza benzeyen ama tadı maydanozla uzaktan yakından alakalı olmayan yapraklarına katlanamıyorum. Ve ne yazık ki Meksika yemeklerinin çoğunda, üzellikle soslarında ve Şili yemeklerinde bol bol kullanılıyor. Çok şükür ki Ranchero'da salsa roja sosunda kişniş yaprağı değil görüşündeki benzerliği nedeniyle maydanoz kullanılmış. Bir Meksikalı gelip Ranchero'da yemek yeseydi büyük hayal kırıklığı yaşardı herhalde ama ben çok mutlu oldum :)
Ama porsiyonu çok küçük bulduğumu söylemek istiyorum. 8 tane küçük tostada kime yeter :)
Yemek olarak ben Chimichanga Supremo, arkadaşım da Enchidalas Chilangas söylüyoruz. Yemeklerin lezzeti güzel, memnunuz yani. Yemekler genelde arroz ile servis ediliyor, bildiğiniz domatesli pilav yani. Arroz'u biraz kuru buluyorum ben. Bunun dışında benim yemeğimin yanında frijoles (yani meksika fasülyesi püresi) ve elote (mısır) vardı. Elote, torta de elote şeklinde servis edilmişti; yani mısır keki gibi birşey. Kesinlikle benim damak tadıma uygun değil, keşke küçük bir koçan mısır koysalarmış, ama bu benim damak tadım... Eminim ki pek çok Türk bundan hoşlanmıyordur ama bundan hoşlanmıyoruz diye tabağın orjinalini bozup ona bizden birşeyler katsalardı gerçek bir Meksika restoranına gitmiş olmazdık değil mi? Bu yüzden tebrik ediyorum Ranchero'yu.

Devamını Oku!

15 Kasım 2010 Pazartesi

Muzlu Cheesecake, Karamel Soslu

Facebook Twitthis Furl
Blogumuzda her tarz cheesecake'in tarifini vermek gibi bir yarışa girmiş değiliz aslında. Ama benim son günlerdeki cheesecake aşkım Zerrin'i de etkilemiş olacak ki o da geçen gün muhteşem, tadına doyamayacağınız çikolatalı bir cheesecake ile geldi. Ben bunun altında kalır mıyım peki? Tabiki hayır.Bu Muzlu Cheesecake'in bir başka anlamı daha var. Bayram tatlısı olacak bu cheesecake. Bayram tatlısı olmak büyük onurdur, bayram tatlısını yapmış olmak da büyük onurdur :) Ben bu tatlıyı yapabilme iznini, annanem geçen seferki cheesecake'imi çok beğenip "aman ne güzel olmuş, kaymak mı koymuş bunun içine, bayıldım" deyince alabildim. Bizim evde ilk defa bir bayramda kadayıf, revani, kalbura bastı gibi şerbetli bir tatlı pişmiyor. Aslında cheesecake de bir bayram tatlısı olarak oldukça ilginç bir tercih. Ama annanem bile beğendikten sonra gerisi boş :) Aslında vişneli cheesecake yapacaktım ama annemin aldığı güzel muzları mutfakta görünce son anda fikir değiştirdim. Yani şimdiden sırada vişneli cheesecake olduğunun tüyosunu vermiş oldum.

Crust için
1 bardak + 2 yemek kaşığı un
1/2 bardak çekilmiş badem
1/4 bardak şeker
1 tutam tuz
100 gr tereyağı
1 yumurta + 1 yumurtanın sarısı

Peynir kreması için
4 kutu Pınar Beyaz
1 bardak pudra şekeri
3 yumurta
4 iri muz (yumuşak olanlarını tercih edin)
1 çay kaşığı limon
1 paket vanilya

Yapılışı
Her şeyden önce şunu söylemek gerekiyor. Benim kalıbım 27 cm ve crust'ı biraz kalın seviyorum. Malzemeler buna göre ayarlanmıştır. Sizin kalıbınız daha küçük olabilir ve crust'ı daha ince isteyebilirsiniz, malzemeleri buna göre ayarlamanız gerekebilir.
Un, çekilmiş badem (aman tuzlu badem aldıysanız sıcak suda bekletip kabuklarını soymayı ihmal etmeyin, ben çiğ badem aldığım için sorun olmadı), şeker ve tuzu bir kapta karıştırın. Eğer çekilmiş bademler topak kaldıysa bir kaşığın sırtı ile ezin. Sonra tereyağını küp küp doğrayıp karışıma ekleyin. Kum gibi olana kadar elinizle ezin. Sonra 1 yumurta ve 1 yumurtanın sarısını da ekleyip iyice yoğurun. Sonra yağladığınız kelepçeli kalıba hamuru yayın. Hamuru 10-15 dk. kadar buzlukta beklettikten sonra 180 derecelik fırında 20 dk pişirin, sonra soğumaya alın.

Kreması için krem peynir ve pudra şekerini pürüzsüz olana kadar mikserle karıştırın. Sonra yumurtaları teker teker karıştırarak ekleyin. Muzları 1 çay kaşığı limon suyu ile birlikte ezin ve peynir kremasına ekleyin. Son olarak 1 paket vanilyayı da ekleyip karıştırın. Sonra soğuttuğunuz crust'ın üzerine dökün ve 180 derece fırında 50 dk. pişirin. Piştikten sonra birden oda sıcaklığına çıkarmayın, fırının içinde soğuması için bekleyin. Kek ılınınca kelepçeli kalıptan çıkarın ve iyice soğuyunca buzdolabında en az 8 saat bekletin.

Ben karamel sos ile servis etmeyi tercih ettim. Ama çikolata sosu da çok yakışır ya da hiç bir sos oymadan üzerinde birkaç dilim muz ile de servis edebilirsiniz.

Karamel Sos
1 bardak şeker
2 yemek kaşığı tereyağı
200 gr. krema (Kesinlikle Tikveşli krema tavsiye ediyorum. Diğerlerinden daha yoğun bir kıvamı var ve daha lezzetli.)

1 bardak şekeri çelik bir tencerede orta derece ateşte eritin sonra içine 2 kaşık tereyağı ekleyerek iyice karıştırın. Tereyağı eriyince ocağı tencereden alın. Beklemeden ve karıştırarak kremayı ekleyin. Süper bir sos oluyor. İsterseniz bütün cheesecake'in üzerine karamel sosu ile kaplayabilirsiniz, isterseniz de servis ederken kek dilimlerinin üzerine dekoratif bir şekilde dökebilirsiniz.


Devamını Oku!

14 Kasım 2010 Pazar

Çikolatalı Cheesecake

Facebook Twitthis Furl

Malzemeler
1 su bardağı un
1/4 su bardağı badem (kabuksuz) 40 gr
1/8 çay kaşığı tuz
1/4 su bardağı şeker
1 yumurta sarısı
75 gr tereyağı

Peynir kreması
800 gr. labne peyniri
320 gr. bitter çikolata
3 adet yumurta
1 su bardağı şeker
1 çay kaşığı vanilya
1 çorba kaşığı mısır nişastası

Yapılışı

Benim kelepçeli kalıbım olmadığı için dikdörtgen bir borcamda yaptım
öncelikle borcamı biraz yağlıyoruz sonra yağlı kağıdımızı borcamdan taşacak şekilde yerleştiriyoruz.
Bir kapta soyulmuş bademlerimizi rondadan geçiriyoruz. Eğer kabuklu badem alırsanız
sıcak suda 10 dakika bekletince soyuluyor, kuruması içinde 3 dakika teflonda kavurmanızda fayda var.
Un haline gelen bademlerin içine un, tuz, şeker ekleyip tekrar rondada karıştırmaya devam edin.
sonra karışıma küp küp doğradığımız tereyağını ve yummurta sarısını ekleyip rondoyu çalıştırıyoruz. 15 dakika buzdolabında bekletip 180 derece fırında 20 dakika pişirin.

Peynir kreması için labnemizi, şekeri, yumurtaları karışırıyoruz. Vanilya, tuz mısır nişastası nıda ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz tüm bunları el blendrı ile karıştırmanız iyi olacaktır.
Ocakta benmari usulü çikolataları eritip soğuttuktan sonra bu karışıma ekleyip çırpıyoruz.

20 dakika pişirip soğuttuğumuz tabanın üzerine karışımımızı döküp fırınımıza 180 derece
45-50 dakika pişirin ve sonunda mükemmel lezzete kavuşun:))

İsterseniz üzeri için beyaz çikolata rende ya da benmari usulü süsleyebilirsiniz.

Devamını Oku!

7 Kasım 2010 Pazar

Portakallı Cheesecake

Facebook Twitthis Furl Şöyle ev yapımı mis gibi bir cheesecake'in yerini ne tutabilir ki? Belki yeni fırından çıkmış sıcacık bir browni ya da alman pastası...:) Tamam tamam tatlıya çok düşkünüm ama cheesecake son günlerde ciddi bir takıntı haline geldi bende. En güzel cheesecake nerede yenir, cheesecake'e hangi sos daha çok yakışır, pişmişini mi yoksa pişmemişini mi daha çok seviyorum gibi sorular kurcalıyor aklımı sürekli. Cheesecake'i bu kadar takıntı haline getirdim madem, kendim de denemeliyim diye düşündüm. Epeydir ilk denememi neli va nasıl yapacağım konusunda araştırma yapıyordum. Kararım herşeyini kendimin hazırlayacağım, pişmiş bir portakallı cheesecake'den yana oldu ama böyle bir tarif bulamadım o kadar araştırmama rağmen. Çünkü crust kısmını kendim yapmak istiyordum ama çoğu tarifte crust bisküviler ile hazırlanıyordu. Ayrıca No-Bake bir cheesecake yerine Baked bir cheesecake istiyordum -ki crust'ı ev yapımı olan bir kaç tarif de No-Bake idi- O yüzden tarifleri biraz mix yaptım ama çok güzel yapmışım :)


Tabanı için gereken malzemeler; (Cafe Fernando'nun No-Bake cheesecake tarifindeki crust)
  • 1 + 2/3 su bardağı un
  • 125 gr tereyağı, soğuk
  • 1 yumurta + 1 yumurtanın sarısı
  • 1/3 su bardağı şeker
  • 1/8 çay kaşığı tuz
Kuru malzemeler ile oda sıcaklığında küp küp doğranmış tereyağını karıştırın. Karışım iri kum kıvamına gelene kadar karıştırmaya devam edin. Sonra 1 yumurta ve 1 yumurta sarısını ekleyip yoğurun. (Benim 27 cm'lik bir kalıbım olduğu için malzemeyi biraz artırarak yoğurdum, yukarıdaki malzemeler 23 cm'lik bir kalıp için ideal.) Daha sonra hamuru kelepçeli bir kalıbın içine yayın. 30 dk buzdolabında dinlenmeye bırakın. 170 derecelik fırında 25 dk. pişirip oda sıcaklığında soğumaya bırakın.

Peynir kreması için gereken malzemeler; (Taste.com'daki bir tariften)
  • 4 paket krem peynir (Pınar Beyaz kullandım)
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1 paket vanilya
  • 3 yumurta (beyazıyla sarısı ayrılmış)
  • 1 su bardağı krema
  • Küçük bir portakalın suyu ve rendelenmiş kabuğu

    Krem peynirin önce suyunu süzdürün (Bazen dibinde suyu oluyor ki karışıma bunu da eklerseniz istediğinizden cıvık olacaktır.) Daha sonra krem peyniri mikserle çırpın. Pudra şekeri ve vanilyayı ekleyerek pürüzsüz bir krema kıvamına gelene kadar çırpmaya devam edin. Portakal suyu, portakal kabuğu rendesi ve yumurta sarılarını ekleyerek çırpmaya devam edin. Sonra kremayı da ilave ederek iyice karıştırın.Başka bir yerde 3 yumurtanın beyazını köpük gibi olana kadar çırpın. Daha sonra peynirli karışıma ekleyerek metal bir spatula ya da kaşık yardımıyla karıştırın. Daha sonra kelepçeli kalıbın içinde soğumaya bıraktığınız crust'ın üzerine dökün ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında 45 dk pişirin. Fırın kapandıktan sonra cheesecake'i fırının içinde bırakın çünkü birden bire oda sıcaklığına çıkarırsanız üstü çatlayacaktır. İyice soğuduktan sonra dikkatlice kelepçeli kalıptan çıkarın. Eğer yapışmış gibi görünüyorsa bıçak yardımıyla önce yanlarını ayırın ki kalıptan çıkarırken yapışıp kalmasın. Oda sıcaklığında soğuduktan sonra servis etmek için buzdolabında en az 8 saat bekletin. Tadına doyamayacaksınız.

Devamını Oku!