26 Aralık 2010 Pazar

Bomonti Birası Denediniz mi?

Facebook Twitthis Furl 120 yıl önce henüz Türkiye'de biranın ne olduğu bile bilinmezken, İstanbul'un en eski semtlerinden biri olan Bomonti'de İsviçreli Bomonti kardeşler tarafından bir bira fabrikası kuruldu. Semte ismini veren Bomonti birasının yıllar önce ismi önce Tekel olarak değişmiş, daha sonra da üretimi durmuştu. Bu yıl Anadolu Efes ismi yaşatmak için çok güzel bir adım attı.


Her ne kadar ilanlarının altında "Bomonti birasının içeriği ve tadı 1890'da sunulan Bomonti birasıyla herhangi bir benzerlik göstermemektedir." dese de ismi yaşatmak için yapılan bu girişim bence tebriği hakediyor. % 4.8'lik alkol oranıyla kolay bir içime sahip olan ve çok lezzetli olan Bomonti birası 33 cl. ve 50 cl.lik cam şişelerde sunuluyor. Bu da güzel. Çünkü teneke kutularda satılan biraların lezzeti kesinlikle ve kesinlikle cam şişedekilerden farklı oluyor. Metalik bir koku...

Artık marketlerdeki bira raflarında Bomonti birasını da görmek mümkün yani. Sınırlı sayıdaki bira seçeneğine bir bira çeşidinin daha katılması da ayrıca sevindirici bir gelişme. Buradan bira üreticileri ve distribütörlerine seslenmek istiyorum. Artık marketlerdeki bira reyonlarında daha fazla çeşit görmek istiyoruz. Son yıllarda çeşitler biraz artmış olsa da hala dünyada çok satan markalar ve bunların farklı çeşitleri ne yazık ki bizim raflarımızda yer bulamıyor. Guinness'i tek tük bazı barlarda bulabiliyorduk bazen, artık o da yok, zaten hiç bir zaman market raflarına düşmedi. Samuel Adams'ı hiç bir zaman hiç bir yerde göremedik, o eşsiz lezzetteki Boston Lager'ını Türkiye'de hiç görebilecek miyiz? Daha istekleri sıralamak mümkün, önemli olan dinleyen var mı??

Devamını Oku!

23 Aralık 2010 Perşembe

Tavuklu Nohut Yemeği

Facebook Twitthis Furl
Malzemeler
2 su bardağı nohut
1 orta boy soğan
300 gram kuşbaşı tavuk
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı domates salşası
1 tatlı kaşığı biber salçası
tuz

2 su bardağı nohutu bir gece öndeden ıslatın.
1 orta boy soğanı ince ince kıyın. Düdüklü tencereye 3 yemek kaşığı sıvı yağı koyun ve soğanları pembeleşene kadar çevirin. Üzerine 300 gram kuşbaşı doğranmış tavuk butunu, 1 yemek kaşığı domates salçası, 1 tatlı kaşığı biber salçasını da koyarak biraz karıştırın. Nohutu da ekledikten sonra üzerini 1 parmak geçecek kadar su ilave edin, en son arzunuza göre tuzu da ekledikten sonra düdüklü tencerenin kapağını kapatarak 30-35 dakika pişirin.
Besleyici ve çok lezzetli bu yemeği denemenizi tavsiye ediyorum.

Devamını Oku!

14 Aralık 2010 Salı

Vişneli Cevizli Kek

Facebook Twitthis Furl Vişneli Cevizli Kek her zaman yaptığım sizin de her zaman deneyebileceğiniz, pratik, pratik olduğu kadar lezzetli bir kek. Hem misafirleriniz için hem de kendiniz için yapabileceğiniz bir tarif... Üstelik 3-4 gün bayatlamadan kalabiliyor. Eğer çok yaparsanız küçük poşetler içinde derin dondurucuya koyup, yemek istediğinizde buzluktan çıkarıp, ısıtıp, afiyetle yiyebilirsiniz.

Malzemeler
3 bardak un
3 yumurta
1.5 bardak şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
1 bardak süt
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı çekirdekleri ayıklanmış vişne tanesi
1 su bardağı iri kıyılmış ceviz

Önce yumurtaları derin bir kapta çırpın. Daha sonra şekeri de ekleyip şeker iyice eriyene kadar çırpmaya devam edin. Sıvı yağ ve sütü de karıştırdıktan sonra ayrı bir kapta karıştırdığınız kuru malzemeleri (un, kabartma tozu ve vanilya) yumurtalı karışıma ekleyerek karıştırın. Daha sonra cevizleri ekleyip metal bir kaşıkla birkaç kez çevirin.

Kek karışımını hafifçe yağlanmış kalıba döktükten sonra üzerine vişne tanelerini atın ve kaşıkla çok bastırmadan biraz dibe çökmesi için karıştırın. (Eğer cevizlerle birlikte vişneleri de eklerseniz suları akacak ve hamur karışımının da rengini değiştirecektir, o yüzden hamuru kalıba döktükten sonra vişneleri ekliyoruz.)

Devamını Oku!

12 Aralık 2010 Pazar

Özsüt Atölye'de Lezzet Şöleni

Facebook Twitthis Furl Kasım sonunda bir gün telefonum çaldı. Özsüt'ün PR ajansından gelen telefonda bir blogger yemeği düzenleyeceklerini ve Aralık ayında bizi haberdar edeceklerini söylediler. "Ne güzel bol bol pasta yerim artık" diye düşünmüştüm :) Ama o zaman Özsüt'ün "Atölye" gibi zengin mutfağı olan bir restoranı olduğunu, hatta 4 şubesi olduğunu, çok yakında Avrupa yakasında da şubeler açıp yaygınlaşacaklarını bilmiyordum.
Davet metninde şöyle başlayan bir cümle var "Dünya mutfağının en özel lezzetlerini, sıcak ve şık bir atmosferde buluşturan Özsüt Atölye’lerin..." ilk duyunca çok inandırıcı gelmiyor değil mi? Açıkçası benim şüphelerim büyüktü. Özsüt'ün pastalarını, dondurmalarını, sütlü tatlılarını çok başarılı bulurum aslında ama "restoran" deyince, üstelik "dünya mutfağı" deyince işin rengi değişiyor, insan "bu işle o işi karıştırmamak gerek" diye düşünüyor ama bütün bu şüphelerimin yersiz olduğunu daha mekana adım atar atmaz anlamaya başladım.
Bağdat Caddesi üzerindeki Atölye, içeri adım atar atmaz sıcak ortamı ve misafirperver garsonları ile sizi karşılıyor. Sonrasında lezzet şöleni, ekmeklerle başladı :) Masamızdaki sıcacık 3 çeşit yuvarlak ekmek bile Özsüt Atölye'de bizler için pişirilmiş.


Sıcacık ekmeğimizi kırmızıbiber ve kekikle tatlandırılmış zeytinyağı ile birlikte afiyetle yedik. Arkasından iri tavuk parçalı ve çok çok lezzetli bir tavuk suyu çorba servis edildi. Sıra ana yemek siparişi vermeye geldiğinde gerçekten çok zorlandım. Çünkü mönü o kadar zengindi, o kadar çok güzel ve tatmak istediğim yemek vardı ki ne seçeceğimi şaşırdım. Önce şöyle güzel bir salata mı seçsem dedim, sonra garsonumuz zaten masaya salata geleceği, o yüzden başka bir yemek seçmemin daha iyi olacağı konusunda uyardım. Sonra "pizza" dedim, e pizza da gelecekmiş masaya. Biz en iyisi yemek söylemeyelim bunlarla doyarız zaten diye düşündüm. Ama öyle olmadı tabiki çünkü tatmak istediklerim bu kadar değildi. Daha risottolar, el yapımı makarnalar ve dünya mutfaklarındna çeşit çeşit tavuk ve et yemekleri vardı.
Masaya gelen Atölye Salata çeşit çeşit sosla tatlandırılmış ve mükemmel bir lezzet bombasına dönüşmüştü. Pancar sos, hardal sos, yoğurt sos ve diğer soslar da eklendikten sonra nasıl bir lezzet olduğunu siz düşünün. Zerrin kararlı. Pancar sosa bayıldı, hem rengi hem tadı iştah açıcı, o yüzden kendi de yapacakmış bu sostan ve misafirlerine salatayla servis edecekmiş, ben de destekliyorum onu. Hele misafiri ben olacaksam :) İki çeşit de pizzamız vardı; Cafe Atölye ve Di Romano... Cafe Atölye oldukça farklı bir pizza oldu benim için. Üzerinde domates sos ve mozarella peyniri haricinde; kırmızı biber, kırmızı soğan, Meksikan fasulye, siyah zeytin, ızgara tavuk, cheddar peynir, parmesan peynir ve kekik vardı. Tabi bunların Özsüt'ün ustaları tarafından elle açıldığını söylemeye gerek bile yok. Öyle kalın, sırf hamurdan oluşan, pizza ile uzaktan yakından alakası olmayan şeyler yedikten sonra bu incecik hamura gerçek pizzaları yeyince bayram etti midemiz.
Ana yemek öncesinde Tavuk Sebzeli Risotto söyledim. Ara sıcak gibi küçük bir porsiyon gelir diye düşünürken kocaman bir porsiyonla karşılaştım. "Aman ben bunu nasıl yerim" diye geçti aklımdan ama sonra Zerrin ve diğer blogger arkadaşlardan birinin yardımı beni kurtardı. Ama tabi büyük kısmı bana kaldı ve ben bundan çok memnun oldum çünkü hayatımda böyle birşey yemedim. Nasıl lezzetli bir risotto o öyle... Küçük bir porsiyonla kimse yetinemez diye böyle bol bol koymuşlar tabağa diye düşünüyorum ben. Gecenin yıldızı Tavuk Sebzeli Risotto oldu. Yemeğin üzerinden 1 hafta geçmesine rağmen hala Zerrin'le "o nasıl risottoydu öyle" diye konuşuyoruz.

Benim ana yemeğim Steak Mexico City, Zerrin'in ki de Raviolli Casa Italiano oluyor. Gecenin tek hayal kırıklığı "tulum peyniri loru" oldu bizim için. Daha önce tulum loru diye bir peynir tatmamıştım. İşin içinde tulum olunca insan bildiğimiz keskin kokulu ve tatlı bir peynir olacak sanıyor ama bu aslında lor peyniri. Beklentimiz buram buram peynir kokan bir lezzet olunca ama karşımıza lor gibi lezzeti sınırlı bir peynir çıkınca biraz şaşırıyoruz tabi. Garsonumuz bize tulum lorunun nasıl bir peynir olduğunu açıklıyor açıklamasına da "lor peynirinden pek hazetmeyenler cemiyeti"nin iki üyesi var karşısında, ne yapsa nafile :)

Ama benim yemeğim mükemmel. Benim isteğim üzerine çok iyi pişmiş bonfile üzerinde mantar, meksika fasülyeleri ve incecik dilimlenip kızartılmış patatesler.

Gecenin finali de aşure ayında olmamız nedeniyle Aşure ile yapılıyor. Ne yazık ki ben Aşure yemiyorum ama Aşure Uzmanımız Zerrin Hanım, rengine, kıvamına ve lezzetine bakarak tam puan veriyor aşureye. İçinde herşey tam olması gerektiği gibiymiş. Aşure konusunda rehberiniz Zerrin'se ona güvenin diyor ve bu ay aşure yemek için Özsüt'e uğramanızı tavsiye ediyorum.
Son olarak şuna da değinmek istiyorum; mönüdeki fiyat kalite dengesi tam olması gerektiği gibi. Özsüt Atölye'ye bu güzel gece için teşekkür ediyoruz. Çok güzel yemekler tattık ve çok güzel bir gece geçirdik.

Devamını Oku!

5 Aralık 2010 Pazar

Etli ve Sebzeli Krep

Facebook Twitthis Furl Krepi çok seviyorum. Bir sürü krep yapıyorsunuz ve onu her şekilde kullanabiliyorsunuz. İsterseniz içine reçel sürüp yiyebilirsiniz, isterseniz peynir koyun, hatta ben sade bile seviyorum. Hele bu son denediğim tarif o kadar güzel, o kadar yumuşacık oldu ki. Foodnetwork sitesinde görmüştüm bu tarifi. Home Tv'nin çılgın şefi Anne Burrell'in bir tarifi... Denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.


Malzemeler

1 bardak un
Çay kaşığının ucuyla tuz
2 yumurta
1/2 bardak süt
1/2 bardak maden suyu
2 yemek kaşığı eritilmiş tereyağı

Kuru malzemeleri derin bir kabın içine alıp karıştırdıktan sonra ortasını havuz gibi açın. İçine diğer malzemeleri de ekleyerek çırpma teli ya da mikser yardımıyla akışkan bir karışım olana kadar karıştırın. Kıvamın oldukça akışkan olması gerekir çünkü krep incecik olmalı, aksi taktirde güzel ve pofuduk pancake'leriniz olur :) Eğer karışım istediğiniz gibi akışkan olmazsa üzerine biraz daha süt ekleyebilirsiniz.
Karışımı birer kepçe alarak yapışmaz teflon tavada ters yüz ederek pişirin. Bu karışımdan tam 12 tane krep elde ediyoruz. İsterseniz yarım ölçü kullanarak yapabilirsiniz. İsterseniz de benim yaptığım gibi yarısını yemek yarısını da tatlı yapımında kullanabilirsiniz.

Etli Sebzeli İç

250 gram kuşbaşı et
8 mantar (Mantar olması şart değil. Ben mantarlı pilavımdan artan mantarlarımı kullandım)
2 domates
2 yeşil biber
2 kırmızı biber
2 taze soğan
3 yemek kaşığı sıvı yağ
Üzerine serpmek için rendelenmiş kaşar peyniri
Tuz

250 gram eti önce düdüklü tencerede 35 dakika kadar pişirin. Orta kalınlıkta doğradığınız mantarları 3 kaşık sıvıyağda çevirin ve suyu çekilene kadar pişirin. Sonra ince doğradığınız taze soğan, yeşil biber ve kırmızı biberleri ekleyin, biraz karıştırdıktan sonra etleri ekleyip ve 10 dakika daha pişirin. Kreplerin içine etli sebzeli karışımdan koyarak rulo şeklinde sarın. Üzerlerine rendelenmiş kaşar peyniri serperek sadece 3 dk -kaşar peynir eriyene kadar- fırına verin. Afiyet olsun...

Devamını Oku!

3 Aralık 2010 Cuma

Mantarlı Pilav

Facebook Twitthis Furl Mantar en çok sevdiğim sebzelerden biridir. Daha önce pek çok mantarlı yemek yaptım, mantarlı börek bile denemiştim bir keresinde ama hiç mantarlı pilav yapmamıştım. -Bu arada mantarlı börek'i de en kısa zamanda tekrar deneyip tarifi burada paylaşayım, çok güzel olmuştu çünkü :) - Mantarlı pilav daha önce bir kere dışarıda yemiştim ve oldukça beğenmiştim. Bu sefer de kendim yapayım dedim, "Etli ve Sebzeli Krep"in yanında iyi olacağını düşündüm. Hem oldukça pratik hem de lezzetli olan bu pilavı denemenizi öneririm.

Malzemeler
1 bardak pirinç
1 yemek kaşığı tereyağ + 1 yemek kaşığı sıvı yağ
1.5 bardak et ya da tavuk suyu
10 tane mantar
2 tane taze soğan
1 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karabiber

Mantarları iyice yıkayıp kabuklarını soyduktan ve saplarını çıkardıktan sonra çok ince olmayacak şekilde dilimleyin. Tereyağı ve sıvı yağı bir tencereye koyun ve altını açın. Tereyağı eriyince üzerine mantarları ekleyin mantarlar suyunu çekinceye kadar pişince ince ince dilimlediğiniz yeşil soğanları ve sarımsağı ekleyin. Bunları da biraz çevirdikten sonra 1.5 bardak et suyunu ekleyin. (Ben et suyu kullandım çünkü et yemeğinin yanına yapmıştım pilavı. Tavuklu bir yemek yapacaksanız tavuk suyu kullanmanızı tavsiye ederim) Su fokurdayınca üzerine tuz, karabiber ve önceden iki üç kere yıkadığınız pirinci ekleyin ve karıştırın. Su fokurdayınca altını kısın ve 10 dakika - suyunu çekene kadar pişirin.

Devamını Oku!

2 Aralık 2010 Perşembe

Elmalı Krep

Facebook Twitthis Furl Etli ve Sebzeli Krep yapmıştım geçen gün ama çok fazla krep çıkınca bunları farklı şekilde değerlendirmem gerekir diye düşündüm. Home TV'nin çılgın şefi Anne Burrell'in leziz krep tarifini yazıyorum şimdi... (Bu arada Etli ve Sebzeli Krep'in de tarifi en kısa zamanda geliyor...)

Malzemeler
1 bardak un
Çay kaşığının ucuyla tuz
2 yumurta
1/2 bardak süt
1/2 bardak maden suyu
2 yemek kaşığı eritilmiş tereyağı

Kuru malzemeleri derin bir kabın içine alıp karıştırdıktan sonra ortasını havuz gibi açın. İçine diğer malzemeleri de ekleyerek çırpma teli ya da mikser yardımıyla akışkan bir karışım olana kadar karıştırın. Kıvamın oldukça akışkan olması gerekir çünkü krep incecik olmalı, aksi taktirde güzel ve pofuduk pancake'leriniz olur :) Eğer karışım istediğiniz gibi akışkan olmazsa üzerine biraz daha süt ekleyebilirsiniz.
Karışımı birer kepçe alarak yapışmaz teflon tavada ters yüz ederek pişirin. Bu karışımdan tam 12 tane krep elde ediyoruz. İsterseniz yarım ölçü kullanarak yapabilirsiniz. İsterseniz de benim yaptığım gibi yarısını yemek yarısını da tatlı yapımında kullanabilirsiniz.

İç Malzeme
4 yemek kaşığı şeker
1 yemek kaşığı tereyağ
2 büyük boy elma
1 portakalın suyu
1 çay kaşığı tarçın
1 bardak iri kıyılmış ceviz
Üzeri için pudra şekeri

4 yemek kaşığı şekeri orta dereceli ateşte bir tencerenin içinde eritin, çok yanmamasına dikkat edin. Sonra 1 kaşık tereyağını da ekleyerek iyice karıştırın. Sonra rendelediğiniz elmaları ekleyin ve karıştırarak pişirin. Elmalar piştikten sonra portakal suyunu da ekleyin ve biraz daha pişirin. En son tarçını ve cevizi de ekleyin. İç malzeme hazır olduktan sonra kreplerin içini malzemeyle doldurduktan sonra rulo şeklinde sarabilirsiniz ya da benim yaptığım gibi yarım ay şeklinde katlayabilirsiniz. Üzerini de pudra şekeriyle süsledikten sonra geriye bir tek afiyetle yemek kalıyor...

Devamını Oku!